2025 yılında hem küresel hem de Türkiye ekonomisinde önemli gelişmeler beklenmektedir. Küresel ölçekte, Dünya Bankası'nın tahminlerine göre, 2024 yılında %3,1 olarak öngörülen ekonomik büyümenin 2025'te %2,7 seviyesine gerilemesi beklenmektedir. Bu yavaşlamanın arkasında, çeşitli ülkelerdeki ekonomik belirsizlikler ve jeopolitik riskler bulunmaktadır.

Gelişmiş ülkelerde, özellikle ABD ve Avrupa Birliği'nde, yüksek enflasyon ve faiz oranlarının etkisiyle büyümenin %1,5 civarında gerçekleşeceği öngörülmektedir. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve tedarik zinciri sorunları da ekonomik istikrarı tehdit eden unsurlar arasında yer almaktadır.

Türkiye ekonomisi açısından, 2025 yılında enflasyonla mücadele ile büyüme arasında gerilimli bir süreç yaşanması beklenmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, hükümet ile birlikte belirlenen %5'lik enflasyon hedefini korumaktadır. Para politikası, enflasyonu orta vadede bu hedefe ulaştıracak şekilde oluşturulacaktır.

Ancak, mevcut ekonomik göstergeler ve piyasa beklentileri, enflasyonun hedeflenen seviyenin üzerinde kalabileceğine işaret etmektedir. Bu durum, para politikası ve maliye politikalarının etkin bir şekilde uygulanmasını gerektirecektir. Ayrıca, küresel ekonomik yavaşlama ve jeopolitik riskler, Türkiye ekonomisi üzerinde baskı oluşturabilecek faktörler arasında yer almaktadır.

Sonuç olarak, 2025 yılında hem küresel hem de Türkiye ekonomisinde dikkatli ve proaktif politikaların uygulanması, ekonomik istikrar ve sürdürülebilir büyüme açısından kritik öneme sahip olacaktır.